Birini Tanımak
Birini nasıl tanırsınız veya değerlendirirsiniz ?
A Grubu:
Dış görünüşü
Sahip oldukları (para, ev , araba)
Konuşma şekli (iltifat, kibarlık vs…)
Geçmişte yaptıkları ve yaşadıkları
Sosyal medya profili – popüler olma
Size ne kadar iltifat ettiği veya modunuzu yükselttiği
Size neler verdiği veya ne gibi hediyeler aldığı
B Grubu:
Başkalarına ve tüm canlılara karşı pozitif davranışları
Olaylara karşı sakin ve olumlu yaklaşımı
Hayata karşı pozitif bakış açısı (geçmişe takılmamış)
Geleceğini yaratma potansiyeli (kaygı duymadan)
Yaptığı işe kendini adaması
Eğlenmeyi ve mutlu olmayı bilmesi
Dogmalardan uzak ve öğrenmeye hep açık olması (Sabit fikirli olmaması)
Yanındayken hissettiğiniz enerji ve huzur
Eğer A grubundan seçimler yapıyorsanız maalesef karşınızdakine değil önce kendinize bakmanız ve neden bunları arıyorum diye sorgulamanız gerekir. Genelde A tarafında ağırlıklı seçim yapanlar ve bunlara önem verenler aynı şekilde bunlara da ihtiyaç duyuyor veya bu konulara takılmış demektir. Zira bizler her ilişkimizde kendimizi tanımaya ve kendimizi gerçekleştirmeye çalışırız. Bu durumda A grubundan ağırlıklı seçim yaparsanız bir kişi sizi kolaylıkla aldatabilir ve yanıltabilir. Çünkü siz onun gerçek kişiliğine değil oluşturduğu dış kimliği görürsünüz ve yüzeysel yaklaşarak kolay aldanır bir hal içindesinizdir. Bir kişi A grubunda olan özellikleri kolayca manipüle edebilir ve size sahte bir kimlik gösterebilir. Ancak B grubundakiler gibi değerlendirip bir kişiyi tanır ve onla bir arkadaşlık veya paylaşım içine girerseniz hislerinize göre seçim yapmış olursunuz ve çok zor yanılırsınız. Karşınızdakinin ruhunu görmeye çalışın.
Maalesef günümüzde herkes A grubundaki gibi dış görünüş ve yüzeysel seçimler yapıyor. Bunun bir sebebi de A grubunda değerlendirme yapmak kolaydır ve birkaç saat içinde birkaç soru ile bunlara cevap alırsınız. Sizi yanıltmak isteyenler de sizin istediğiniz cevapları verebilir veya öyleymiş gibi davranabilir. Birde bu kestirme karar verme yolu çoğu kişinin kolayına gelir. Birini tanımak kolay değildir. Bunun için çaba sarf etmeniz gerekir. Hem çaba sarf etmeyip böyle hızlı ve yüzeysel değerlendirmeler yapıp hem de beni sürekli abuk subuk insanlar buluyor derseniz o zaman size diyecek pek bir şey bulunmuyor. Kimsenin kimseyi artık tanımaya vakit ayırmadığı, uzun sohbetler yapmadığı ve bir görüşmede kararlar verdiği bir dönemde yaşıyoruz. Zaman belki de çok hızlı akıyor hepimiz için ve kimseyi bu kadar derinden anlamak ve tanımak için uğraşmıyoruz. Bu da yanlış kararlar vermemize ve yüzeysel ilişkiler yaşamamıza sebep oluyor. Sizin karşınızdaki kişide aramanız gereken temel ve içten gelen sevgi duygusu B grubundaki özellikler ile bulunabilir. Unutmayın gerçek sevgi böbürlenmez, ben buradayım diye bağırmaz ancak zor zamanlarda yanınızda olur. Gerçek sevgi karşılık beklemez. Bu yüzden A grubunu aşmış ve B grubundaki iyi özellikleri taşıyanlarda içten dışarıya doğru yayılmaya başlar. Bazen hayata bakış açıları farklı da olsa A ve B grubundaki insanlar bir araya gelir ve fazla sürmez ilişkiler veya sonradan A grubunda yer alan kişi B grubuna geçiş yapabilir. Bu frekans değişimi ile yollar ayrılır. B grubu hepimizin bakış açısını oluşturmalı ve eğer eksikliğimizden dolayı A grubuna takıldıysak oradan kurtulmanın yollarını aramalıyız. Bazen ihtiyaç duyulan bu materyalist kavramlar yaşanmadan anlaşılmaz. Parası olmayan kişi buna takılır ve paranın insanın değeri için önemli olmadığını anlayana kadar para peşinde koşar. Çok zengin ve varlık içinde olan bazı insanların küçük bir zihne sahip olabileceği gibi şu anda maddi olarak çok iyi durumda olmayan bazı kişilerde büyük bir zihne ve potansiyele sahip olabilirler. Ancak eksikliğini duyduğun şeyi aradığın için gözün ondan başkasını görmez. Onları aştığın zaman ise o boşlukta sevgi senden ortaya çıkmaya ve frekansını değiştirmeye başlar. Artık bakış açın değişir ve gerçekten insanların içine bakmaya başlarsın. İşte o zaman hayatın ve eskiden hayatında olanlar değişmeye ve yerine yeni ve senle uyum içinde olan insanlar gelmeye başlar. Arayışın azalmış, kendinle barışmışsındır. Geriye ne kalır? Dünyadaki yaşama katkı sağlamak ve burada geçirdiğin hayatı senin gibi insanlar ile paylaşmak. Ancak arayışta olmadığın için zorlamaz ve sadece karşılaştığın insanlara bakarsın. Artık o kadar kolay tanırsın ki onları. Eskiden sende onlar gibiydin. İnsan hala içinde taşır o özelliklerini ve bu yüzden kolay tanır onları. Zaten kendinde olmayan özellikleri karşındakinde de tanıyamazsın değil mi? O özelliklerin sende de olması onlara çok önem vereceğin anlamına gelmez. Sadece onları aşmışsındır. Hepimiz bu aşamadan geçeriz veya tekamül için geçmek zorundayız. Ne kadar çabuk farkına varır ve anlarsanız o kadar hızlı gelişim gösterirsiniz ve hayatınız anlam kazanmaya başlar. Düşünmeden, emek vermeden, bazı konuları çözmeden bu hayatı boşa geçirmek çok kolaydır. Zor olan aynı bir insanı tanımak için çaba sarf etmek gerektiği gibi kendini de tanımak için çaba sarf etmektir. Oysa her şey kendini tanıma ve anlama ile başlar. Neleri başkalarında aradığına ve önem verdiğine tekrar bak onlar senin ihtiyaç duydukların ve aşman gerekenler olabilir mi? Kendine dürüst ol. Aşağıda benim yaptığım gibi çıkarımlar yapabilirsin.
Örneğin ben bazen yalnız kalmaktan hoşlanmadığım için A grubundaki insanlar ile birlikte oluyordum. Bu bana bir şey katmadığı gibi geriye götürüyordu ve zaman kaybettiriyordu. Biraz düşündüğümde kendime verdiğim değerin tam olmadığını ve üretkenliğimin azaldığını gördüm. Bu zaman kaybı yerine kendimi, faydalı olabileceğim ve üretbileceğim, sürekli geliştirebileceğim işlere adadım. Artık tamamen B grubuna göre değerlendiriyor ve hiç kimse bile olmasa sonsuza dek tek başıma kalmayı göze alıyorum. Seni anlamayan ve gerçeği görmeyen kişiler ile birlikte olmaktansa hiç olmamak inanın daha iyidir. Siz ilerledikçe B grubunda olan daha az kişi ile karşılaşırsınız. Ancak bu yalnızlık eğer doğru yoldaysanız ve gerçekte yalnız olmadığınızı biliyorsanız sorun etmemeniz gereken bir konudur. Sizin gibiler olduğuna güvenin. B grubunda olan ve bunları anlayan 1 kişi A grubundaki 1000 lerce kişiden iyidir. Bu kişileri sonsuza dek beklemenize değer. Onlar sizi veya siz onları bulacaksınız. Onlar geldiğinde yanınızda A grubundan insanlar olsun istemezsiniz emin olun 😉 Yeniye yer açmak için eskiyi bırakmanız gerekir. Eski enerjinizi aştıysanız ona artık geri dönmeyin. Eski enerji ile tüm bağınızı koparın.
Sevgiyle.
Net olmanın inanılmaz enerjisi
Öncelikle net olmak ne demek ondan bahsedelim. Daha sonra net olmadığımızda nasıl enerji kaybediyor ve net olduğumuzda hayatımız nasıl değişiyor onlardan bahsedeceğim.
Net olmak her hareketinizden, gözlerinizden, yaydığınız yüksek enerjiden belli olur. Net olmak sözlerinizin, düşünce ve davranışlarınızın aynı olduğu bir durumdur. Ne yapmak istediğinize karar vermiş ve yolunuza hiç sapmadan devam ettiğiniz çok güçlü bir haldir. Net olmak gittiğiniz yolda kendinize güvenmektir. Ne denirse densin bu yoldan dönmemektir. İnanılmaz bir güce sahiptir.
Bu enerjinin gücünü anlatmadan önce net olmadığımızda ne kadar enerjimizi boşa harcadığımızdan bahsetmek lazım. Net olmadığımızda kendimizi bir yerlerde savrulurken buluruz. Aslında amacımız bir arayış değilse ve savrulurken neden savrulduğumuzun da farkında değilsek aşırı saçma noktalara varabilir ve kendimizi kaybedebiliriz. Aslında hayatında net olmayanlar genelde net olanların peşinden gider ve istemeden oraya sürüklenir, net olanların etkisi altına girer. Çünkü birazdan bahsedeceğim netliğin enerjisine kapılırlar. Bu aslında çok doğal bir süreçtir. Çekim gücü ve enerjisi net olanda yüksek olduğundan ve net olmayanın enerjisi zayıf olduğundan, net olmayan net olana doğru çekilir. Büyük gezegen ve yıldızların küçük gezegenleri veya göktaşını çekmesine benzetebiliriz bunu. Oradan oraya savrulur durursunuz kısaca. Bir net olandan diğer net olana sürüklenirsiniz. Sürekli iş değiştirmek, yer değiştirmek, fikir değiştirmek, başkasının fikirlerinden çok sık etkilenmek bunun göstergesidir. Bu gibi durumlarda yapmanız gereken bunun farkına varıp hayatınızda netlik arayışına girmektir.
Netlik her zaman gelmeyebilir ama arayış başlarsa ve farkında olursanız mutlaka ortaya çıkacaktır. Bunun için algılarınızı açıp ne istediğinizi arayışa girmeniz gerekir. Mümkün olan seyahatleri yapıp değişik mekanlara gitmeniz, mümkün olduğunca çok insanla konuşmanız ve tanışıp ilham almanız size bu aşamada çok fayda sağlayacaktır. Netlik bir anda ortaya çıkabilir veya yavaş yavaş belirir. Siz size sunulan ipuçlarını takip edersiniz. Netlik arayışında olanlara takip edebilecekleri ve hisleri ile seçebilecekleri fırsatlar sunulur. Bu yollara girip baktığınızda orada başka kapılar açılır. Ne hissettiğinizi her seferinde sorgulamak doğru yolda olup olmadığınızı bir pusula gibi size gösterecektir.
Net olduğunuzda ise inanılmaz bir enerji ortaya çıkar. Bu enerjiyi sadece gerçekten net olmuş olan anlar. Sizi şaşırtacak şekilde inanılmaz bir güç oluşur. Yaptığınız iş, konu her neyse size hiç zor gelmez. Kısa sürede çok büyük işler başarılır. İnsanlar size doğru çekilmeye başlar. Özellikle kendi yolunda ilerlemeyen ve net olmayan insanlar size hemen çekilir. Onlar sizin netliğiniz karşısında şaşırır ve sizi takip etmeye ve sizi dinlemeye başlarlar. Siz bir yol gösterici olursunuz. Enerjiniz herkese ışık olur ve sizle olmaktan herkes memnun olur sizi örnek almaya başlar. İşte serüven bu noktada başlar. Bu enerji sizi sağlıklı, ışıldayan, çok güçlü biri yapacak ve kendinize şaşıracaksınız.
Ben net olabilmeyi hayatımda birkaç kere yaşadım ancak son 20 yıldır belki hiç yaşamıyordum. Bazen insan yapması gerekeni yapar ve yıllar geçip gider. Hiç durup düşünmez ben ne yapıyorum diye. Bir robot gibi yaşar. Kendini dinlemez. Bu hepimizin başına geliyor maalesef. Eskiden yaşadıklarımda bunun gücünü ve önemini tam bilmiyordum. Şimdi o ışık ben arayışa girdiğim için ortaya tekrar çıktı. Sizde bu ışığı tekrar ortaya çıkarabilirsiniz. Önce farkına varın. Uyuşukluk, isteksizlik gibi belirtiler varsa kesinlikle robot modunda yaşıyor yani yaşamıyorsunuz demektir. Hemen net olmaya başaramayabilirsiniz. İnsanın ne istediğini bulması kolay değildir.
Genelde insan sahip olmadıklarını ister ve sonrasında çok önemli olmadığını anlar. Bunun böyle gelişmesi gerekir. Bu doğal bir süreçtir. İsteklerin geçici olduğunu anlarsınız. Kendinize zaman tanıyın. Yoksunluk ile para istemek, ilişki istemek bir netlik ve gerçek bir amaç değildir. Net olmak ile ilgili şu örneği verebilirim çok basit bir şekilde. Diyelim bir iş ile uğraşıyorsunuz ve çok paranız olduğunda aynı işe devam edermisiniz? Bu kadar inanarak mı yapıyorsunuz bu işi? Cevabınız evet ise kesinlikle doğru yoldasınız diyebilirim. Şu anda bulunduğunuz hal sıkıntılı ve net olmadığınız bir durum ise bu hale de kendinizi siz getirdiniz. Önce bir şeyler istediniz belki sonra boş olduğunu anladınız. Ama bunu yaşamanız gerekiyordu. Her şey bir deneyim. Bu yüzden sakın kendinizi suçlamayın. Bazı şeylerin farkına varmak ve anlamak için bu sıkılma halleri çok faydalıdır.
Şimdi değişim zamanı. Etrafa bakın, kafanızı kaldırın, çıkın dolaşın, gezin, sosyal olun. Ne kadar çok şey görür ve düşünürseniz kendinizi o kadar kolay bulursunuz veya karşınıza bir sürü fırsat çıkar ve denersiniz. Denerken ne istediğinizi anlar ve öğrenirsiniz. Hep deneyim için burada olduğumuzu söylüyorum ama net olduğunuzda deneyimler eşsiz ve çok zevki hale gelir. Sizi kolay kolay bir şey üzemez ve yolunuzdan döndüremez. Kararlı ve net olmak işte bu kadar güçlü ve çekim gücüne sahiptir. O güç sizden çıkar ve evrene çok net bir sinyal gönderir. Ben bunu istiyorum ve sonuna kadar inanıyorum. Bunun için ayrıca inanmadığınız ve eskide kalan herşeyi bırakmanız gerekebilir. Bu aynı zamanda bu net olduğunuz konuya ne kadar inandığınızı bir kez daha gösterir. Siz bıraktıkça ve yolunuzda ilerledikçe daha çok güçlenirsiniz. Bu inanılmaz bir serüven ve histir.
Bu enerjiyi ve gücü yaşamayan herkesin yaşamasını ve hissetmesini isterim ve yaşayanların da ne demek istediğimi çok iyi anlayacağını umuyorum.
Sevgiyle
Teslim Olmak
Sabırlı olmak, Zamansız olmak, Evrenin İşleyişi ve Büyüsü
Teslim olmak, beklentisiz olmak, sabırlı olmak, olana izin vermek, yeni serüvenlere yelken açıp eskisini, gideni geride bırakabilmek. Bu yazıda bu basit gibi görünen ama çok zor yapabildiğimiz bazı konulara değineceğim ve zamansız olarak nasıl evren ile uyum içine gireriz onlardan bahsedeceğiz.
Bizi biz yaptığını sandığımız kimliklerimize o kadar çok alışıyoruz ki bırakamıyoruz. Gitme zamanı geldiğinde bunu hissediyor ama ya bırakırsam ve ben o zaman ne yaparım diye alışkanlıklarımıza tutunuyoruz. Bu bizim hem yeni şeyler yaşamımızı ve deneyim kazanmamızı engelliyor hem de ruhumuz kopamadığı eskide sıkışıp kalıyor ve mutsuz oluyoruz. Bunu dönem dönem hepimiz yaşamışızdır.
Bırakabilenler yeni serüvenlere yelken açarken sabırlı olmalı ve geleni sevinçle ve sakince karşılamalı. Sabırdan kastım belirli bir olayı beklemek değil , zamansız olmak. Ben hemen herşey güzel olsun isteyebilirim ama bu böyle işlemiyor. Ben zaten iyiyim ve güzel herşey benim hissiyatı içinde olup ona sahipmiş gibi yaşamalı ve hissetmelisin. Aksi takdirde oluşturduğunuz yoksunluk hissi sizi daha beter bir duruma sokabilir. Yani önce kendinizi düzeltmeniz gerekiyor. Eğer bunun farkında olmadan bir yola çıktıysanız bu durumda savrulabilirsiniz. Savrulmamak için gücünüzün farkında olmalı ve olacakları sabırla beklemelisiniz. Onlar, tüm evrenin güzellikleri bizim ve bizler için. Onlara hep sahiptik ve sahip olacağız ancak ne yapmamız gerektiğini bilmemiz gerekiyor. Burada bir diğer faktör de netlik. Bir şey istiyorsanız net olun ve hayatınızı ona göre yaşayın. O sizi o zaman bulacaktır. Bu para, aşk, sosyal bir statü veya herhangi bir şey olabilir. Yapmanız gereken ona sahipmiş gibi sabırla yaşamak ve zamansız olmak. Şöyle düşünün zaten sahip olan kişi bir şeyi bekler mi, veya sabırsızlanır mı? Yaydığınız enerji ve frekans çok önemli. Teslim olmak işte aslında tam olarak bu. Kötüye teslim olmak değil, güzelliklere teslim olmaktan bahsediyorum. Güzel olan herşeyi çekmek için o güzellik olmalısınız. Herşey bir enerji, buna para da dahil. Parayı çekmek istiyorsanız parayı sevmelisiniz ve paranız var gibi düşünmeli ve hissetmelisin. Hissetmenin sırrı çok önemli. Güzel bir ilişkiniz olsun istiyorsanız hayatınızı ona göre düzenlemeli ve bu ilişki geldiğinde ona tüm hak edişinizle sahip olmalısınız. Çünkü siz ona hazırsınız. Kesinlikle hak etmediğinizi düşünüp kendi kendinize engeller koymayın. Zihindeki tüm tabuları, engelleri yıkmak ve her şeyi baştan inşa etmek en güzeli.
O halde katı inançları olmayan ve tüm olasılıklara açık bir zihne nasıl sahip olabiliriz?
Teslim olarak. Gelen ve olabilecek her şeye teslim olun. Önce kötü kavramından başlamak lazım çünkü bu hiç anlaşılmıyor ve aşılamıyor. Bazen en kötü yaşanan olay sizin için hazırlanmıştır ve sizi başka bir yere taşır. Kötü diye bir şey olmadığını anlamak çok zor çünkü bu doğduğumuzdan itibaren içimize işlemiş bir kavram. İyi ve kötü kavramı. Aslında sadece dönüşüm ve gelişim vardır. Hiçbir şey eskisi gibi değildir ve hep farklı bir şeye dönüşür. Bu durumda olan olaylarda dönüşüm içindir. Kötü dediğiniz zamanlar sizi dönüşüm için hazırlar. Hepsi sizin ruhunuz için bir fırsat ve bir öğretmendir. Deneyim ve öğrenim sürekli devam eder. Olaylara kötü diye bakmamayı öğrendiğimizde işte o zaman başımıza gelen her olaya teslim olur ve akışa izin veririz. Bu biri size kötü bir şey yapmaya çalıştığında buna izin verin demek değil. Bu başka bir şey. Ben olduktan sonraki durumdan bahsediyorum. Bir şeyin olmasını engelleyemeyebilirsiniz. Kendinizi suçlamayın. Bu evrende kötü diye adlandırdığımız tüm varlıklar da kendilerini bulmaya çalışan gelişim sürecinde olan varlıklar. Her ne olmuş ise teslim olun ve kabul edip yolunuza devam edin. Yola devam etmek zorundasınız. Geride bıraktığınız olay size bir sürü şey kattı. Artık eski siz değilsiniz. Ruh tüm deneyimi kaydetti. Artık yeni serüvenlere geçme zamanı. Bunu yaparken de ne istediğinizi sorun kendinize. Notlar alın, kararsız kalıyorsanız değişimin ve yeni bir sürecin başındasınız demektir. Kararsız olmak kötü değildir. O değişimin habercisidir. Önce mutsuzluk, sonra kararsızlık sonra da yeni bir yol belirir. Ne istediğinize tam emin olduğunuzda adım atın. Kararsız olup emin olmadan adım atmak size gereksiz enerji kaybettirip farklı yollarda savrulmanıza sebep olabilir. Kararınızı ne istediğinizi kendinize defalarca sorarak verin. Kendiniz ile konuşun. O size cevapları verecektir. “Ne istiyorsun?” Çok basit bir soru? Hiç kimse kendi ile konuşmaz. Toplumumuzda deli olarak adlandırılır hatta kendi ile konuşanlar. Ancak sizin düşüncelerinizi üreten ön beyniniz ve kişiliğiniz olduğu gibi birde gerçek özünüz ve gerçek siz vardır. Bu soruyu gerçek benliğinize sorun. Cevabı yine sabırla bekleyin. O size cevabı bir düşünce ile, bir olay ile iletecek. Burada gözlemci olup değerlendirip anlamaya çalışın.
Teslim olmak aynı zamanda arzu içermez. Arzu etmek sizi bir noktada sabitler ve yoksunluk hissi oluşturur. Beklentisiz olmak, arzulardan arınmak sizi rahatlatır ve mutlu eder. Gelen her yeni güzellik sizi daha çok mutlu eder ve sürprizler ile doludur. Bilmemek ve beklentisiz olmak ama sahipmiş gibi yaşamak güzeldir. O zaman ihtiyacınız olan sizi bulur. İşte evrenin işleyişi ve büyüsü burada. Bunu bir kere anladığınızda artık yeni bir hayatınız olacak.
Sevgiyle.
Hata yapmak
Bizler öğrenmek ve deneyim için buradayız. Bazı şeyleri içten gelen şekilde ve emin olarak doğru kabul ediyoruz ve bunlar bizim gerçeğimiz oluyor. Bazı konularda da ne kadar bize söylense de hata yaparak doğruyu buluyoruz. Hata yapmak insan olmanın bir parçası. Hepimiz mutluluğun ve gerçeğin peşinde koşan ruhsal varlıklarız. Doğruyu hata yaparak bulmamızın aslında bir sebebi var. Doğrunun kendini açık etmemesi. Açıkça bu doğru dediğimiz konular belki de ruhumuzu çok eskiden deneyimlediği ve bildiği ve gerçek kabul ettikleri. Sürekli üstüne giderek hata yaptığımız konularda ısrarla öğrenmemiz ve aşmamız gereken konular. Bu yüzden belki de aynı hataları tekrar tekrar yapıyor ve anlamaya çalışıyoruz. O hatayı yapmaya doğru istemeden sürükleniyoruz. Aslında her ilişkide, olayda yaşanan kötü tecrübeler bizim kendimizi tanıyıp doğruyu bulabilmemiz için.
Başkalarının doğru dediği konular maalesef işimize yaramıyor. Kendimiz deneyimleyip öğrenmemiz ve ruhumuza kazınması gerekiyor. Bazı insanların yaptıkları size saçma geliyor ve nasıl bunu yapar göremez diyorsunuz. Bazıları da size aynısını diyor. Aslında hep öğrenilmiş ve deneyimlenmiş ve kişiye özgü doğrular var herkeste. Evet evrensel kurallar ve doğrular var gibi gelebilir sizlere ancak olay böyle değil. Çünkü gerçeği bulmak kolay değil ve bazen evrensel kötü ve yanlış görünen şeyler de yapılarak o kişi tarafından anlaşılması gerekiyor. Aksi takdirde öğrenilmiş bilgi olarak kalıyor ve ruhun deneyime ihtiyacı var ise mutlaka o öğrenilmiş bilginin aksine o hatalar yapılıyor.
Doğru kendini açık şekilde göstermez ve kendini hemen belli etmez. Bu yüzden hata yaptığınızda çok da kendinizi yıpratmayın. Bundan ne öğreniyorum diye bakarsanız her şeye bu hataları da daha kolay geride bırakabilirsiniz. Öğrendiniz mi? Yoksa tekrar yapacaksınız. Ta ki ruhunuza kazınana kadar. Neyin değerli ve doğru olduğunu bir kez tam idrak ettiğinizde artık o konuda hata yapmayacaksınız ve geride bırakacaksınız. Bir sonraki hatanız ise çok yakında kapınızda emin olun. Başka bir öğrenim süreci ve bu böyle sürüp gidecek.
Hepimiz gerçeğin ve doğrunun peşindeyiz ve maalesef bu hataları yaparak bulmaya çalışıyoruz. Çok azımız iç sesini, hislerini dinlemeyi becerebiliyor. Hepimiz dışarıda olan mutluluğun peşinde koşuyoruz ve genelde hatalar ve öğrenim bunla akalı oluyor. Yaşadığınız en büyük sıkıntıları ve hataları düşünün lütfen. Hep mutluluğu bir kişide veya bir nesnede aradığımızdan hata da yapıyoruz ki öğrenelim. Aslında anlamamız ve öğrenmemiz gereken her gerçeğin ve mutluluğun içimizde ve kendimizde olduğu. Arayışı oraya yöneltirseniz inanın daha hızlı yol alacaksınız. Ancak yöneltmezseniz de birgün hatalardan bıktığınızda veya kötü bir olay yaşadığınızda anlamanız hızlanacak ve içe yönelmenin zamanı gelecek. O zaman gelene kadar hata yapmaya deva edeceksiniz. Sonuçta öğreneceğiz ve içe yönelerek gerçeği bulacağız. Hata yapmak bu yüzden önemli. Gerçeği bulmak için.
Bu yüzden başkalarının da kendinizin de içe yönelene kadar hata yapmasına çok şaşırmayın. Hatta arkadaşlarınızın, eşinizin, dostunuzun, çocuklarınızın bu hataları yapmasını engelleyemeyebilirsiniz. Bazen hata yapmasına izin vermek, görmesi ve anlaması için gerekli ve bu yüzden de onu serbest bırakın. Bunu yapmak zorunda ki ruhu o konuyu anlayana kadar hata yapmaya sürüklenecek bunu hatırlayın. Artık insanların yaptığı hatalar ile değil kendiniz ile ilgilenin. Ne kadar hatadan sonra öğrenir ve anlarsanız o kadar çabuk başka konuya geçersiniz. Kendinizin doğrularını ve gerçeğini bulmaya çalışın. Herkes kendi ile ilgilense ve kimseye karışmasa ne kadar güzel olur bir düşünün. Kendimize karışılmasını ve eleştirilmeyi bu yüzden sevmeyiz. Biz bazen iç sesimiz bu yanlış dese de o yanlışı yaparız. Hep anlamak ve ruhumuza tam kazınması için. Kimseyi de bu yüzden saçma hatalar yapıyor diye eleştirmeyin. Kendi hatalarınızı sürekli gözlemleyin. Bundan ne öğreniyorum. Arayışın mutluluk ve bu mutluluğun dışarıdan gelmesini beklediğiniz için bu hataları yaptığınızı veya üzüldüğünüzü er yada geç anlayacaksınız ve o zaman sizin için yeni bir dönem başlayacak.
Sevgiyle.
Mutlu olmak için
Mutlu olmak için kimseye veya hiçbir şeye ihtiyacın yok!
Mutsuz olduğunuz an
Mutsuz olmak değişimin başlangıcıdır. Değişim ve bilgelik hemen arkasından gelir.
Hayvanlardan öğrenebileceklerimiz
1 – Acele etmemek, anın tadını çıkarmak,
2 – Gelecek konusunda endişelenmemek,
3 – Bir kedi gibi kimseye boyun eğmemek ve rızkın her türlü geleceğini bilmek,
4 – Bazen bir yılan gibi deri değiştirebilmek,
5 – Bazen bir yunus gibi oyun oynamayı ve eğlenmeyi bilmek,
6 – Bazen bir şahin gibi bakış açımızı değiştirmek,
7 – Enerjimizi kötü etkileyen mekan ve kişilerden uzaklaşıp, iyi etkileyen yerlere yönelmek. Hislere göre hareket etmek.
8 – Her hayvanın yaradılışı gereği iyi olduğu özellikleri vardır. İnsanların da iyi olduğu konuları tespit edip, o konularda daha iyi hale gelmesi zayıf olduğu özellikleri geliştirmesinden daha kolaydır. Doğaya ve özelliklerine uyum içinde olmak, fazla zorlamamak gerekir.
9 – Farklı olmak kötü değildir. Hatta doğada kötü denilebilecek bir hayvan yoktur.
Eminim liste daha uzar. Sizin aklınıza gelen varsa yorumlara eklemeyi unutmayın.
Gülüşün
Zamanla unutursun dediler,
Ben ise alıştım sensizliğe.
Sadece gözümün önüne,
Bazen o gülüşün geliyor.
Unutuluyor bazı anlar.
Ama unutmuyorum seni.
Bazen boşluğa dalınca,
Hep o gülüşün beliriyor.
Alışamadığım tek şey,
Sen yaşarken yas tutmak.
Orada olduğunu bilip de,
Yokmuşsun gibi yaşamak.
Aslında herşey kendiniz ile ilgilidir.
Davranışlarını ve düşüncelerini gözlemlersen farkındalığın artar, sakinleşirsin ve gelişimin hızlanır.
Başkalarını ve etrafını gözlemler ve anlamaya çalışırsan yine kendini anlamaya çalışırsın.
Aslında herşey kendimiz ile ilgilidir.
Başarı üçgeni
Bana göre başarı sadece tek bir şey olamaz. Hedeflediğiniz şey para ise çok para kazanınca başarılı olmuyorsunuz. Sağlık, mutluluk yanında ise başarının anlamı oluyor. Aynı şekilde sağlıklı olup paranız yok ise ve mutlu değilseniz de bazı şeyler eksik gibi hissediyorsunuz. Aslında fiziksel, ruhsal ve finansal gelişim bir arada yürümesi ve gelişmesi gereken konular. Bir tanesi eksik olunca tam olmadığını ve bir şeylerin eksik olduğunu fark ediyorsunuz.
Bu durumda bu üçlü için neler yapmamız lazım ve hayatımızı nasıl değiştirip şekillendirmemiz lazım bunu düşünmeye başlamalıyız vakit kaybetmeden.
Fiziksel gelişim için; Beslenmeniz ve yaptığınız spor (yürüyüş, yoga, fitness vs…) yeterli mi?
Ruhsal gelişim için; Geçmiş acılardan veya gelecek kaygılarından kurtulabildiniz mi? Kendi gücünüzün, ne kadar değerli olduğunuzun farkında mısınız?, Evrene ve size verebileceklerine endişe etmeden teslim olabiliyor musunuz? Enerjinizi toplamayı ve doğru yere kanalize etmeyi becerebiliyor musunuz?
Finansal gelişim için: Rahat ve sevdiğiniz bir işte çalışmayı başarabildiniz mi? Sabah kalkarken heyecanla yeni gününüze ve yapacaklarınıza odaklanabiliyor musunuz? Hayatınızı daha rahat yaşamak için pasif gelir elde edebiliyor musunuz?
Tüm bunlara odaklanıp her gün gelişim gösteriyor musunuz? Hedefleriniz doğru değil ise veya tereddüt var ise kafanızda, bu durumda gideceğiniz yere ya hiç ulaşamaz ya da çok geç ulaşırsınız. Çok net olmalı ve karar verip hemen uygulamaya geçmelisiniz. Ancak kararınız net değil ise karar vermek için yapabileceğiniz bazı şeyler bulunuyor. Kendiniz ile baş başa kalıp kendinizi dinlemeye başlamak. İçinizden gelen sesleri dinlemek ve onlar hakkında düşünmek, notlar almak burada çok önemli. Bu notları aldıktan sonra bunlar üzerinde odaklanarak düşünebilir ve eleme yöntemi ile istediğinizi daha rahat belirleyebilirsiniz. Ancak acele de etmeyin. Gözlemleyin ve karşınıza çıkan her şeyi bu aldığınız notlara göre değerlendirmeye başlayın. Evren size mesajlar gönderecek. Siz sadece görmeyi ve anlamayı tercih ettiğiniz için bunları görmeye başlayacaksınız. Biraz sabır ve vakit gerekebilir ancak saçma ve size vakit kaybettirecek konular ile uğraşmaktansa bu sabrı gösterip doğru yolu seçmek en mantıklısı değil mi?
Bir kere karar verdiğinizde ise sizi kimse yolunuzdan döndürmemeli. Bu kararınızı hedefinize yaklaşmadan kimseye anlatmamanızı tavsiye ediyorum. İnsanların yaptığı yorumlar kafanızı karıştırıp, enerjinizi dağıtabilir.
Bitanesin aslında tam olarak bu 3 konuya odaklanmak üzere yola çıktı. Amacımız gelişiminizi sürekli destekleyen bir yapı oluşturmak. Motivasyonunuzu sürekli en üst seviyede tutmak. Çalışmalarımız bu 3 konuda paralel ilerleyecek ve sürekli gelişim hedeflenecektir. Bitanesin ailesine katılmak için benimle irtibata geçebilirsiniz.









